Polikistik over sendromu, kadınlarda görülen ve yumurtalıklarda fazla sayıda folikül (yumurta gelişecek olan kesecikler) oluşumuyla seyreden, vücutta bazı değişimler meydana getiren bir hormonal sorundur. PKOS olarak da kısaltılan polikistik over sendromu, vücutta kilo alımı, psikolojik sorunlar gibi belirtiler oluşturabilir. Nedeni kesin olarak bilinmeyen bu sendromun tedavisi belirtilerin şiddetine, hastanın yaşam tarzına bağlı olarak değişiklik gösterir.
İçindekiler
- Polikistik Over Nedir?
- Polikistik Over Belirtileri Nelerdir?
- Polikistik Over Sendromu Neden Olur?
- Polikistik Over Sendromu Hamile Kalabilir mi?
- Polikistik Over Tanısı Nasıl Konur?
- Polikistik Over Sendromu Kimlerde Görülür?
- Polikistik Over Sendromu Diyeti
- Polikistik Over Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?
- Polikistik Over Tedavi Yöntemleri
Polikistik over sendromu, bazı kadınlarda ciddi semptomlar gösterebilir. Yumurtalıklarda sorunlara neden olan PKOS, üreme sistemini etkileyerek hamile kalma şansını da etkileyebilir. Bu nedenle doğru tedavi yöntemleri ve yaşam tarzında yapılacak değişiklikler ile kontrol altına alınmalıdır. PKOS belirtilerinden şüphelenen kadınlar mutlaka bir kadın doğum uzmanına danışarak tanı ve tedavi planına uymalıdırlar.
Polikistik Over Nedir?
Polikistik Over Sendromu (PKOS) kadınlarda oldukça sık görülen bir hormonal bozukluktur. Yumurtalıklarda fazla sayıda küçük foliküllerin oluşmasına ve östrojen, progesteron, androjen gibi hormonların dengesizliğine neden olur. Kadınların üreme sistemlerini etkileyen PKOS, özellikle adet döngüsü üzerinde etkilidir.
Polikistik Over Belirtileri Nelerdir?
Polikistik over sendromu belirtileri her kadında farklı şekilde görülebilir. Aşağıda sıralananlar polikistik over sendromunun belirtileri olabilir.
- PKOS, adet düzensizliği, bazen de uzun süre hiç adet olmama şeklinde kendisini belli edebilir.
- PKOS, kadınlarda yumurtalıklarda fazla sayıda küçük foliküller oluşturabilir ve normal bir şekilde yumurtlamaya engel olabilir.
- Androjen hormonu normalde kadınlarda erkeklere göre daha düşük görülür ancak polikistik over sendromu yaşayan kadınlarda bu hormon seviyesi artabilir. Bununla birlikte vücutta akne, belirli bölgelerde aşırı tüylenme, saç dökülmesi gibi semptomlar oluşturabilir.
- PKOS'lu kadınların çoğunda insülin direnci görülür. Bu durum, kan şekeri seviyelerini kontrol etme yeteneğini azaltabilir ve tip 2 diyabet riskini artırabilir.
- PKOS’lu kadınların çoğunda kilo sorunu görülür. Kilo vermek zor olabilir ve özellikle karın bölgesinde yağlanma meydana gelir.
- Bazı PKOS'lu kadınlar depresyon, anksiyete veya diğer ruhsal semptomlar yaşayabilirler.
Bu belirtilerden biri veya birkaçının görülmesi PKOS işaretidir. Mutlaka bir uzmana danışmak gerekir.
Polikistik Over Sendromu Neden Olur?
Polikistik over sendromunun neden olduğu tam olarak bilinememektedir. Genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle oluştuğu düşünülmektedir. Kişilerin ailelerinde PKOS bulunması, kişinin de genetik yatkınlıkla beraber bu semptomları gösterebileceğini düşündürür.
PKOS, östrojen, progesteron ve androjen gibi hormonların dengesizliğine neden olur. Bu durum, yumurtalıklarda fazla sayıda küçük foliküllerin oluşmasına ve kadınların adet döngüsü, yumurtlama ve doğurganlık üzerinde olumsuz etkileri olabilir.
Obezite, düzensiz beslenme, stres, sigara kullanımı ve bazı ilaçların kullanımı PKOS riskini artırabilir. Bu nedenlerin bir araya gelmesiyle beraber kadınlarda PKOS oluşumu görülebilir.
Polikistik Over Sendromu Hamile Kalabilir mi?
Polikistik over sendromu olan kişilerin hamile kalıp kalamayacağı merak uyandıran bir konudur. PKOS, yumurtlama düzensizliği, yumurtlama eksikliği veya hiç yumurtlama olmamasına neden olabilir. Bu nedenle, PCOS'lu kadınlar hamile kalmakta zorlanabilirler. Bu konuda hastanın yaşadığı belirtiler ve hasta üzerinde bu sendromun etkileri önemlidir. Her kişide aynı sorunlar yaşanmayabilir.
PKOS'lu kadınlar hamile kalırken daha yüksek risk altındadırlar. Hamilelik sırasında gestasyonel diyabet, erken doğum, düşük doğum ağırlığı olan bebek gibi komplikasyonlar yaşama riski daha yüksek olabilir. Polikistik over sendromuna sahip kadınlar hamile kalabilir ancak doğurganlık sorunları yaşayabilirler.
Polikistik Over Tanısı Nasıl Konur?
Polikistik over sendromu tanısı, semptomların değerlendirilmesi, hormon testleri yapılması ve ultrason çekilmesiyle birlikte konulabilir. PKOS semptomları farklı hastalıkların da belirtileri olabilir bu yüzden tanı konulması zor bir konu olabilir. Detaylı bir inceleme ve muayene ile PKOS tanısı konulabilir.
PKOS semptomları, yüz ve vücutta aşırı tüylenme, akne, düzensiz adet döngüsü veya adet olmaması gibi belirtiler içerebilir. Bu semptomlardan birkaçının varlığı, PKOS tanısı konusunda bir ipucu verebilir. Daha sonrasında hormon testleri uygulanabilir. Yüksek testosteron, DHEAS ve LH seviyeleri gibi hormonal değişiklikler, polikistik over sendromu belirtisi olabilir.
Polikistik Over Sendromu Kimlerde Görülür?
Polikistik over sendromu kadınlarda en sık görülen hormonal bozukluklardan birisidir. Genellikle ergenlik dönemi sonrasında ve doğurganlık çağındaki kadınlarda görülür. Obezite, hormonal dengesizlikleri tetikleyerek polikistik over sendromunun görülmesini daha da artırabilir. Aynı zamanda ailesinde polikistik over sendromu görülen kişilerde de bu hastalığın görülme riski yüksektir. Öte yandan polikistik over sendromu ile Endometrioma aynı anda görülebilir ve teşhisi konabilir. Bu durum endometriozis 'in bir parçası olarak tanımlanır.
Polikistik Over Sendromu Diyeti
Polikistik over sendromu görülen kadınlarda yaşam tarzı değişikliklerine gidilmesi ve hayatlarında dikkat edilmesi gereken unsurlar bulunur. PKOS kadınlarda insülin sorunlarına neden olabileceği için karbonhidrat alımında dikkatli olunmalı ve lifli gıdaların daha çok tüketilmesine özen gösterilmelidir. Sağlıklı yağlar kullanılmalı, kan şekeri seviyesinin kontrol altına alınması için protein tüketimi gereklidir.
Hormonal dengesizlikleri, alkol ve sigara kullanımı artırabilir. Bu nedenle kahve, çay, alkollü içecekler gibi vücuda çok da yararlı olmayan içecekler dikkatli tüketilmelidir. PKOS görülen kadınlar, işlenmiş gıdalardan ve yüksek şekerli besinleri sınırlandırarak tüketmelidir. Sağlıklı bir yaşam tarzı edinmek, PKOS belirtilerini azaltabilir.
Polikistik Over Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?
Polikistik over sendromu kısırlıkla bağlantılı olarak üremeyle ilgili sorunlara neden olabileceği için tedavisi bu noktada önemlidir. PKOS tedavisi, hastanın gösterdiği semptomların şiddetine, yaşına göre değişir.
Sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz ve kilo kaybı, PKOS semptomlarını yönetmede yardımcı olabilir. Doğurganlık ilaçları, östrojen ve progesteron içeren doğum kontrol hapları, insülin direncini azaltmaya yardımcı olan metformin gibi ilaçlar PKOS semptomlarını yönetmede kullanılabilir. Yumurtlama uyarıcı ilaçlar kullanarak yumurtlamayı teşvik etmek mümkündür.
Bu tedavi yöntemleriyle hastalığın, doğurganlığı engelleyen ve kısırlığa neden olan noktaları tedavi edilerek çözümlenebilir.
Polikistik Over Tedavi Yöntemleri
Polikistik over sendromu tedavisi, hastanın belirtilerini ve yaşamındaki, vücudundaki etkisine göre değişiklik gösterir. Tedavi yöntemleri hastada semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Hormonal tedavi ile doğurganlık sorunları olan kadınların doğurganlık düzeyini artırmak hedeflenir. Birçok ilaç, PKOS semptomlarını kontrol altına almak için kullanılabilir. İnsülin direncini azaltmak ve kan şekeri seviyesini düşürmek için ilaçlar kullanılabilir. Egzersiz ve diyet de polikistik over sendromunun uzun vadeli sağlık sonuçlarında iyileşme görülmesine yardımcı olur.
Polikistik Over Hastalığı (Pkos, Polikistik Over Sendromu)
Üreme çağındaki kadınlarda en sık görülen endokrin bozukluktur ve yumurtlama problemi nedeniyle kısırlığa yol açan hastalıkların başında gelmektedir. İlk olarak 1935 yılında Stein Leventhal tarafından bulunmuş ve tanı konulmuştur.
Dünya sağlık örgütü verilerine göre üreme çağındaki kadınların %8-13'ünde PKOS görülmektedir ancak dünyada etkilenen hastaların %70 kadarı tanı alamamaktadır. Ergenlik döneminin ilk 2-3 yılında kadınlarda adet düzensizliği izlenebilmektedir. Bu dönemde sadece adet düzensizliği nedeniyle PKOS tanısı konulmamalıdır.
PKOS hastalığının nedeni tam olarak bilinmemektedir. Doğuştan ortaya çıkan ve hayat boyu devam eden bir hastalıktır. Genetik ve çevresel bazı etkenlerin de oluşumunda sorumlu tutulduğu PKOS, üreme çağındaki kadınlarda görülebilen ve uzun dönem sorunlara neden olabilen bir hastalıktır. Ailesel yatkınlık vardır, aile bireylerinin birinde varsa diğerlerinde de görülme ihtimali yüksektir.
PKOS ayrıca obezite, vücut imajı ve kısırlıkla ilgili biyolojik ve psikolojik bozukluklara da neden olabilmektedir. PKOS hastaları kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği ve kanser açısından risk altındadırlar.
PKOS hastalarında tüylenmede artışı (kol-bacak, karın-sırt , yüz bölgesinde), sivilcelenme, saç dökülmesi, yumurtlama bozukluğu (anovulasyon) gibi klinik durumların farklı kombinasyonları izlenmektedir. Hormon bozukluğuna bağlı izlenen bu bulgular kilo alımıyla daha da şiddetlenmektedir. Yıllar içerisinde depresyon, ruh hali değişiklikleri, diyabet, kalp hastalıkları, kolesterol yüksekliği, yüksek tansiyon hastalığı, rahim kanserine neden olabilmektedir.
Tanı ve tedavi için bu konuda tecrübesi olan ve güncel bilgileri takip eden uzman bir doktora başvurulması gerekmektedir.
PKOS tanısı ilk olarak hangi yaşta konulmaktadır?
Normalde kadınlar her ay düzenli olarak adet görmektedir (21-35 günde bir). Kadınlar ilk adet olduklarından sonraki 1 yıl içerisinde adet düzensizliği yaşayabilmektedir. Ancak 1 yıl sonrasında görülen adet düzensizliklerinde PKOS açısından araştırma yapmak gerekmektedir. PKOS hastalarında yumurtlama sorunu olduğu için adet dönemleri belirsiz olabilmektedir.
Menarş (ilk adet) sonrası adet düzeni nasıl olmalıdır?
İlk adet sonrası ilk 1 yıl adet düzensizliği olabilir. 1-3 yıl içerisinde ilk adet döngüsü 21-45 gün arasında olmalıdır.
- İlk adetten 3 yıl sonra başlayıp premenapoz dönemine kadar adet döngüsü 21-35 gün arasında olmalıdır (ya da yılda 8 adet döngüsünden fazla olmalı).
- İlk adetten 1 yıl sonra herhangi adet döngüsü 90 günden fazla sürmesi normal değildir.
- 15 yaşına kadar veya meme gelişiminden (telarj) 3 yıl sonrasına kadar hiç adet olunmaması normal değildir.
Ergenlerde PKOS tanısı koymak daha zordur. Ergenlerin ilk adetten 8 yıl sonra tekrar değerlendirilmeleri önerilmektedir.
PKOS hastalığı nedeni nedir?
PKOS hastalığının nedeni belli değildir. Genetik ve çevresel nedenler sorumlu tutulabildiği gibi, insülin direnci hormon dengesizliği de PKOS oluşumunda sorumlu tutulmaktadır.
Kişinin annesi veya kız kardeşlerinde PKOS varsa, kendisinde de PKOS riski artmaktadır. Ancak kalıtımsal olduğu bilgisi kesin değildir.
PKOS hastalığında yumurtalık kaynaklı androjen üretimi artmıştır. Androjenler ise normalde erkeklik hormonu olarak bilinmektedir. Erkeklik hormonu olan testesteron normalden fazla üretilmektedir. Beyinde bulunan hipotalamus ve hipofiz bezlerinden LH ve FSH hormonlarının salgılanmasındaki değişim nedeniyle yumurtlama problemleri oluşmaktadır. Yumurtalar tam olgunlaşıp çatlayamamaktadır.
PKOS da artmış insülin direnci ve insülin seviyesi nedeniyle androjen üretimi ve kandaki androjen seviyesinde artış olmaktadır. İnsülin vücutta şekeri (glukozu) düzenleyen hormondur.
Pkos Hastalarında Gebelik Komplikasyonu Artar mı?
Gebelik planlayan PKOS hastalarında, üreme ve hamilelik sonuçlarını ve genel sağlığı iyileştirmek için kilo, tansiyon, sigara, alkol, diyet ve beslenme durumu, folat takviyesi (BMI>30 olanlarda daha yüksek doz), egzersiz, uyku ve zihinsel, duygusal ve cinsel sağlık dikkate alınmalı ve optimize edilmelidir. Altta yatan sağlık sorunları tedavi edilmeli ve hastalar stabilleştirilmeldir.
PKOS hastalığı olan gebeler yüksek riskli gebeliğe sahiptir.
Gebelikte fazla kilo alımı, düşük riski, gebelik diyabeti, gebelik tansiyonu ve preeklampsi, bebekte gelişme geriliği, düşük doğum ağırlıklı bebek doğumu, preterm doğum ve sezaryen ile doğum riski artmıştır. Ancak tüp bebek ile oluşan gebelik durumunda bu riskler fazladan artmamaktadır.
Riskli gebelik kategorisinde olacağı için gebelik planlayan PKOS hastaları detaylı incelenmelidir. Tansiyon kontrolü ve kilo ölçümü yapılmalı, rutin kan tetkiklerine ek olarak 75 gr şeker yüklemesi (75 gram OGTT) yapılmalıdır. 75 gram OGTT eğer gebelik öncesi yapılmadıysa gebeliğin başında ve 24-28. haftalar arasında yapılmalıdır.
Öncesinde metformin başlanan gebenin ilaca devam etmesi ile kilo alımı ve erken doğum önlenebilir ancak gebelik diyabeti, geç düşükler, hipertansiyon önlenememektedir. Metformine maruz kalmanın uzun vadede çocuk sağlığı üzerindeki sonuçlarının ise belirsizdir.
Kilolu gebe kalanlarda düşük oranı artmış ve canlı doğum oranı azalmıştır. Bu yüzden gebelik öncesi kilo verilmesi önemlidir.
PKOS kısırlığa sebep olur mu?
Genel popülasyonda düzenli ilişkiye giren çiftlerin %15 kadarı ilk 1 yıl içerisinde hamile kalamamaktadır. Bu duruma infertilite yani kısırlık denilmektedir. İnfertilitenin birçok sebebi olmakla beraber yumurtlama sorununun neden olduğu infertilitenin en sık sebebi polikistik over sendromudur (PKOS).
PKOS üreme çağındaki kadınlarda erkeklik hormonu olan androjen fazlalığının ve yumurtlama probleminin (oligo-anovulasyon) en sık sebebidir. PKOS hastalarında infertilite yani kısırlık görülme oranı ortalama 70% dir. Ancak PKOS hastalarında kısırlığın tedavisi mümkündür ve PKOS olan kadınlar tedavi ile hamile kalıp çocuk doğurabilmektedirler. Bu yüzden gebe kalamayan PKOS hastalarının infertilite uzmanına başvurmaları önerilmektedir.
PKOS hastalarına hastalığın uzun dönemde yaratabileceği sorunlar da ksırılık tedavisi ile beraber detaylı anlatılmalı ve nasıl önlem alınacağı hakkında hastalar bilgilendirilmelidir.
Rahim kanseri hangi PKOS hastalarında görülmektedir?
Uzun süre adet olamayan, rahim kalınlaşması olan, Tip 2 Diyabet hastalığı olan ve obez PKOS hastalarında rahim kanseri görülme riski artmaktadır.
Rahim kalınlaşması olan PKOS hastalarından rahimden biyopsi alınması önerilmektedir.
PKOS hastalığı belirtileri nelerdir?
- Düzensiz adet döngüsü (hiç adet görememe, bir yıl içinde 9 veya daha az adet görme, adet kanama miktarı değişimleri)
- Kısırlık, yumurtlama sorunlarına bağlı gebe kalamama
- Aşırı kilo alma; özellikle bel çevresinde yağ birikimi
- Tüylenme artışı (özellikle bel-sırt, yüz, karın, göğüs bölgelerinde)
- Kol ve bacaklarda kalınlaşma
- Yağlanmada artış (sırt, yüz, göğüs bölgelerinde)
- Sivilcelenme
- Saç dökülmesi
- Kilo vermede zorlanma
- Anksiyete ve depresif duygu durum hali
- Yüksek tansiyon
- İnsülin direnci ve ilerleyen dönemde diyabet hastalığı riski
- Rahimde kalınlaşma ve ileride rahim kanseri riski
- Kolesterol yüksekliği
- Horlama ve uyku apnesi
- Depresyon, anksiyete problemi.
Pkos Nelere Yol Açar?
Her PKOS hastasında görülmemekle beraber, PKOS hastalığının yol açabileceği sorunlar aşağıda sıralanmıştır;
- Kısırlık
- Karaciğer yağlanması, Kolesterol yüksekliği
- Hipertansiyon
- Depresyon
- Diyabet hastalığı
- Rahim kanseri
- Uyku apnesi
Poliksitik over hastası hamile kalabilir mi?
PKOS tanısı alan genç kadınlar çocukları olmayacak düşüncesine kapılıp stres yapmaktadırlar. Ancak PKOS hastalığının her kadında kısırlığa neden olmadığı bilinmelidir. PKOS 60-70% oranında kısırlığa neden olabilmektedir. Kısırlık şikayeti ile başvuran PKOS hastalarında da yardımcı üreme tekniklerinden faydalanarak gebelik mümkün olabilmektedir.
PKOS'da kadınlardaki yumurtalar kötü kalitede midir?
Polikistik over hastalığında insülin yüksekliği ve insülin direnci, LH hormonu fazlalığı, FSH hormonu eksikliği, androjen fazlalığı görülebilmektedir ve bu durum yumurta kalitesini etkileyip implantasyon başarısızlığı ve düşüğe neden olabilmektedir.
PKOS hastalarında neden yumurtlama problemi olmaktadır?
Foliküller gelişip olgunlaşamamakta ve yumurtlama yani yumurtanın yumurtalıktan atılımı gerçekleşememektedir.
PKOS hastalığı yaş ile kötüleşir mi?
Yaş ilerledikçe yumurta sayısı ve kalitesi azalmaktadır. 35 yaş sonrası kadının fertilitesi (doğurganlığı) azalmaktadır. Bazı çalışmalarda doğurganlıkta yaşa bağlı azalmanın PKOS hastalarında daha yavaş olduğu rapor edilmiştir. 40 yaşından sonra PKOS bulguları da azalmaktadır.
PKOS hastalarında en iyi gebelik yaşı nedir?
Düzenli yumurtlaması olup, kısırlığa neden olabilecek ek hastalığı olmayan PKOS hastalarında en yüksek doğal gebelik şansı 35 yaş öncesidir. Vücut kitle indeksi, metabolik ve hormon değerleri kontrol altında olan PKOS hastalarının bir yıl içinde gebe kalma şansı yüksektir.
PKOS fertiliteyi (doğurganlığı) azaltır mı?
PKOS hastalığında menstrüel düzensizlikler ve anovulasyon (yumurtlama problemleri) görülmektedir ve bu yüzden doğurganlık azalmaktadır.
PKOS hastalarında yumurtalar dondurulmalı mı?
PKOS hastalarında yumurta rezervi oldukça iyidir. Yumurta stimülasyonu tedavilerinde oldukça fazla sayıda yumurta çıkacağı için yumurta dondurma için iyi adaydırlar.
PKOS hastalarında tüp bebek tedavisi şart mı?
PKOS hastalarının gebe kalmak için en sık başvurduğu tedavi yöntemi tüp bebektir. Tüp bebek tedavisinde başarı şansı 70% civarındadır. Tabiki bu başarı şansı yaşa bağlı olarak değişmektedir. Ancak 35 yaş üzeri PKOS hastalarının canlı doğum oranı aynı yaştaki PKOS olmayan hastalara göre daha yüksektir.
PKOS hastalarında yumurta kalitesi nasıl artırılır?
Yumurtlama problemi olan PKOS hastalarında, Klomifen sitrat veya letrazol gibi yumurtlamaya yardımcı ve yumurta kalitesini artırıcı bazı ilaçlar kullanılabilmektedir. Bazı ülkelerde off-label dediğimiz endikasyon dışı kullanımları mevcuttur. Başarılı tedaviler olmaları ile birlikte özellikle letrazol tedavisinin güvenilirliği henüz kanıtlanmamıştır.
PKOS hastaları hamile kalmak için neler yapmalı?
- Hayat tarzlarına uydurulabilecek anti-enflamatuvar diyet almalı
- Stresten uzak durmalı
- Sigara ve alkol tüketmemeli
- Egzersiz ile kilo vermeli veya formunu korumalı
- İnsülin direnci düzeltilmeli
- Adeti düzenlenmeli
- Bazı testler ile yumurtlamanın varlığı takip edilmeli
- Destek tedavi alabilir; İnositol, anti-oksidan tedaviler (henüz kanıtlanmamış)
PKOS hastalığı bebek cinsiyetini etkiler mi?
Kesin bir bilgi olmadığı için net bir yorum yapmak henüz mümkün değildir.
Düzenli adet olunması yumurtlamanın olduğunu gösterir mi?
Hayır, her zaman değil. Yumurtlamanın olup olmadığını anlamak için kanda progesteron seviyesine bakmak daha sağlıklı olacaktır.
Serum AMH (Antimüllerian Hormon) nedir?
Yumurtalık rezervini gösteren hormondur. Yaş ilerledikçe azalma eğilimindedir. 20-25 yaşları arasında pik yapmaktadır. Yüksek vücut kitle indeksi olanlarda daha düşük olma eğilimindedir. Adet döngüsünün her aşamasında ölçülebilir.
Yapılan birçok çalışmaya göre oral kontraseptif (doğum kontrol ilaçları) kullanan kadınlarda bakılan AMH değeri normalden düşük çıkabilmektedir. Ancak bu etki geri dönüşümlüdür.
Polikistik Over Sendromunda tanı nasıl konulmaktadır?
PKOS tanısı klinik ve laboratuvar bulguları ile konulabilmektedir. Tek bulgunun izlenmesi tanı için yeterli değildir. PKOS tanısını koyduran tek bir test yoktur.
Yetişkinlerde, aşağıdaki 3 maddeden ikisinin olması durumunda PKOS tanısı konulabilmektedir (Modifiye Rotterdam Kriterleri);
- Anovulasyon yani yumurtlama bozukluğuna bağlı olarak görülen adet düzensizliği (yılda 9 veya daha az adet görme gibi) veya kanda AMH (Antimüllerian Hormon) yüksekliği.
- Ultrasonda polikistik görünümün olması. (Transvajinal ultrasonda görülen her bir yumurtalıkta en az 20 adet 2-9 mm büyüklüğünde kistler (folikül, kesecik) olmalı , transabdominal yani karından yapılan ultrasonda ise her bir yumurtalıkta en az 10 folikül izlenmeli)
- Kanda testesteron dediğimiz erkeklik hormonu yüksekliğine bağlı olarak görülen tüylenme artışı, sivilcelenme, yağlı cilt, saç dökülmesi, göbek çevresinde yağlanma bulgularının olması veya kanda testesteron hormonu yüksekliğinin tespiti.
Yukarıdaki bu bulguların ikisinin kombinasyonunun izlenmesi durumunda PKOS tanısı konulabilmektedir.
Adolesanlarda (10-19 yaş arası) ise tanıda anovulasyon (adet düzensizliği) ve erkeklik hormonu (androjen) yüksekliği bulgularının ikisinin de olması gerekmektedir. Ultrason yapılmasına veya kanda AMH bakılmasına gerek yoktur.
Tanı koymadan önce diğer hastalıklar dışlanmalıdır. Özellikle tiroid hastalığı, prolaktin yüksekliği, adrenal hiperplaziyi dışlamak için kanda TSH, T4, Prolaktin ve 17 Hidroksiprogesteron gibi hormonlara bakılmalıdır. En az 6 ay adet olamama gibi daha ciddi durumlarda ise Hipogonodotropik Hipogonadizm, Cushing Hastalığı ve adrojen hormonu üreten tümörler dışlanmalıdır. Kanda total testesteron ve serbest testosteron, DHEAS ve bazen Androstenedion bakılması gerekmektedir. Bu hormonları çalışırken laboratuvarın kullandığı teknik önemlidir. Bu hormon testlerinin doğru bir şekilde değerlendirilebilmesi için laboratuvarın kaliteli olması önemlidir.
PKOS hastalarında kanda testosteron ölçümü yapılacak ise en az 3 ay kombine doğum kontrol ilaçlarına (KOK) ilaçlara ara verilmelidir. Çünkü Kombine oral kontraseptifler sex hormon bağlayıcı globulini artırıp, gonadotropin bağımlı testesteron üretimini azaltmaktadır. Testosteron yüksekliği fazla ise veya bulgular hızlı ilerlediyse yumurtalık veya adrenal tömör, kanser açısından hasta incelenmelidir.
PKOS tanısı konulduğunda hastanın yaşı ve vücut kitle indeksinden bağımsız olarak kalp damar hastalıkları açısından diğer risk faktörleri incelenmeli ve özellikte kanda kolesterol değerlerine bakılmalıdır.
PKOS ve gebelik istemi olan hastalarda tedaviye ne zaman başlanılmalıdır?
Haftada en az 2 gün olmak üzere 6 ay korunmadan düzenli cinsel birlikteliğe rağmen gebe kalınamadıysa kısırlık açısından detaylı inceleme yapılması önerilmektedir.
İncelemede;
- Hormon testleri yapılmalı,
- HSG (histerosalpingografi, ilaçlı rahim filmi) veya kapalı ameliyat ile tüplerin açıklığı kontrol edilmeli, Spermiyogram testi yapılmalıdır.
**Klomifen sitrat tedavisi verilecek ise öncesinde tubal geçirgenlik bakılması şart değildir. Eğer hasta bu ilaca dirençli ise veya diğer tedavilere geçilecek ise tubal geçirgenlik bakılması önerilmektedir.
PKOS hastalığını doğum kontrol ilaçları tedavi eder mi?
PKOS hastalığında yumurtlama problemleri, adet düzensizliği ve erkeklik hormonu olan androjenlerin yüksekliğinde ilk ilaç tedavi seçeneği kombine oral kontraseptiflerdir (doğum kontrol ilaçları). Ancak bu ilaçlar hastalığın oluşturduğu belirtileri tedavi etmektedir, hastalığı tedavi etmemektedir.
Pkos Tedavisi Nasıl Olmalıdır?
Polikistik over hastalığının kesin bir tedavisi yoktur çünkü nedeni belli değildir. Ancak PKOS hastalığının neden olduğu bulguları tedavi etmek ve ileride PKOS hastalığının neden olabileceği ciddi hastalıkları önlemek mümkün olabilmektedir. Yani hastanın şikayetine göre tedavi bireyselleştirilmelidir.
Hayatın her alanında çok önemli olduğu gibi PKOS hastalarında da en başta sağlıklı bir hayat tarzı değişikliği yapmak yani sağlıklı beslenmek (diyet) ve düzenli egzersiz yapmak çok önemlidir. Kilonun %5-10'unun verilmesi bile ovulasyon (yumurtlama) ve erkeklik hormonu fazlalığı bulgularının iyileşmesine dolayısıyla gebe kalınması, tüylenmede azalma ve adetlerin düzene girmesine neden olabilmektedir. Ayrıca bu sayede obezitenin ileride neden olabileceği tüm hastalıklar da (diyabet, kalp damar hastalıkları, kolesterol yüksekliği gibi) önlenmektedir.
Diyette dikkat edilecek hususlar nelerdir?
Öncelikle hasta uyumunu artırmak için hasta bazında özel diyet programı uygulanmalı; hastanın psikolojik, sosyoekonomik ve sosyokültürel düzeyi göz önünde bulunarak diyet önerilmelidir.
- Glukoz içeriği düşük olan besinler (esmer şeker, kepekli un, kepekli makarna, kuru baklagiller, meyveler(kavun, karpuz,muz dışında), yulaf gibi besinler) tercih edilmeli.
- Lifli besinler: bulgur, yulaf, tam buğday ekmeği, taze ve kuru meyveler tercih edilmeli.
- Sık sık ve ara ara olan beslenme: Açlık krizini azaltmak için 3 saatte bir beslenmek önemlidir.
- İşlenmiş besinlerden uzak durulmalıdır
- Az yağlı veya yağsız etler tüketilmelidir
Ayrıca alkol ve sigaradan uzak durmak ve hayattaki stres düzeyini azaltmak önemlidir.
Bunlara ek olarak Polikistik over hastalarında hastalığın belirtilerine yönelik tedavi planlanmalıdır. Bunlar;
-
Çocuk isteyen PKOS hastalarında kısırlık (İnfertilite) tedavisi: Birincil tedavi olarak diyet ve egzersiz ile kilo verilmesine rağmen adetler düzene girmediyse veya yumurtlama sorunu devam ediyorsa yumurta gelişimini ve yumurtlamayı artırıcı klomifen sitrat veya letrazol gibi tedavilerin başlanılması önerilmektedir. (Güvenilirlik açısından letrazol için daha fazla çalışmanın yapılmasına ihtiyaç vardır). Bu tedaviler ile gebelik elde edilemediyse ikincil tedavi olarak gonadotropin hormonu verilebilir (beraberinde rahim içi aşılama tedavisi yapılabilir) veya laparoskopik yumurtalık delinmesi ameliyatı (laparoscopik ovarian drilling) uygulanabilir. Bu tedaviler ile de gebelik elde edilemez ise üçüncül tedavi olarak IVF/ICSI yani tüp bebek tedavisi önerilmektedir.
Tedavinin seçimi tamamen kişiye özel olarak yapılmalıdır. Hastanın yaşı, kısırlığa neden olabilecek diğer faktörlerin varlığı, çiftin sabrı, önceki tedavilerin başarısı tedavi kararında önemlidir.
PKOS hastalarının kilo vermesi üreme ve metabolik faktörlerinin düzelmesinin yanında, gebelikte görülen komplikasyonların azalmasına da neden olmaktadır. Kilo verdiren ilaçların kullanımı veya bariatrik cerrahi ile kilo verilmesi erken doğum ve bebeklerin düşük doğum ağırlıklı doğmasına neden olabildiği için hayat tarzı değişiklikleri ile kilo verilmesi ilk seçenek olmalıdır.
Ek tedavi olarak insülin direncini kırmak ve insülin seviyesini azaltmak için bazı tedaviler uygulanması PKOS hastalarında klinik gebelik oranlarını artırmaktadır. Metformin bu amaçla kullanılmaktadır. Ancak yapılan çalışmalarda canlı doğum oranlarının metformin tedavisi ile değişmediği rapor edilmiştir. Bu yüzden PKOS hastalarında diyabet veya insülin direnci var ise metformin kullanımı tavsiye edilmektedir. Yine de gonadotropin ile zamanlı ilişki tedavisinde tedavi süresini azaltması, tedaviye cevabı artırması, gonadotropin tedavi dozunu azaltması nedeniyle metformin önerilmektedir. Metformin düşük oranını veya çoğul gebelik oranını azaltmamaktadır. IVF/ICSI (mikroenjeksiyon) tedavi sürecinde metformin kullanımı canlı doğum oranını artırmamaktadır ancak tüp bebek tedavisinde en çok korkulan yan etki olan OHSS (Over hiperstimülasyon sendromu) riskini azaltabilmektedir ve direk endometriyumu (döl yatağını) etkilediği için implantasyonu yani embriyonun rahme tutunmasını artırmaktadır.
Aromataz inhibitörleri: Letrazol: Yumurtalıklarda androjenlerin östrojenlere dönüşümünü sağlayan aromataz enzimini bloke ederek östrojen seviyesini azaltmaktadır. Düşük östrojen seviyesi beyindeki hipotalamus ve hipofiz bölgelerinden gonadotropin salınmasını artırarak yumurta gelişimi ve yumurtlamayı sağlamaktadır. Letdrazolün endometriyum yani döl yatağına klomifen sitrattan daha olumlu etkisi vardır. Ancak güvenilirliği açısından daha ileri araştırmalara ihtiyaç vardır.
-
Yaş ve vücut kitle indeksinden bağımsız olarak bozulmuş glukoz toleransı, bozulmuş açlık glukozu veya tip 2 diyabeti olan PKOS hastaları tedavi edilmeli ve diyabet hastalığı açısından önlem alınmalıdır. İnsülin direnci ve insülin hormonu yüksekliği olan PKOS hastalarında Metformin gibi insülin direncini kıran ilaç tedavisi başlanılabilir. Endokrin uzmanı ile beraber tedavi sürecinin yönetilmesi daha doğru olacaktır. Şeker hastalığı olmayan PKOS hastalarında kan şeker düzeyleri 1-3 yıl aralarla kontrol edilerek önlem alınmalı (Tercihen 75 gram Oral Glukoz Tolerans Testi yapılmalı). Var olan insülin testlerinin klinik önemi ise sınırlıdır ve rutin takipte önerilmemektedir. Kombine doğum kontrol ilaçları (KOK) kullanamayan hastalarda tüylenme ve kilo fazlalığı için metformin kullanılabilir.
-
Adet düzensizlikleri durumunda doğum kontrol ilaçları gibi hormon tedavisi önerilebilir. Eğer adetler geç oluyorsa ve düzenli olarak adet olunamadığı durumlarda rahim kalınlaşması olup ileride rahim kanseri riskinde artış izlenebilir.
-
Akne (sivilcelenme), Saç dökülmesi ve Tüylenme artışı şikayeti durumunda: Doğum kontrol ilaçlarının yanında bazı alternatif ilaçlar önerilmektedir. Bu ilaçlar erkeklik hormonu olan testesteronu düşürücü etkisi olan anti-androjen ilaçlardır (spirenolakton, sipreteron asetat, finasterid, flutamid..). 6 ay KOK ve kozmetik tedaviye rağmen tüylenme şikayeti geçmedi ise anti-androjenik ilaçlar önerilmektedir.
-
Yıllık tansiyon ölçülmeli, belirli aralıklarla kolesterol değerleri incelenmeli ve kolesterol yüksekliği durumlarında tedavi verilmelidir.
-
Anksiyete ve depresyon taramasının ne zaman yapılması gerektiği konusu net değildir ancak belirli aralıklarla bu durum değerlendirilmelidir. İlk seçenek tedavi psikolojik terapi olmakla beraber gerekli görülen hastalarda antidepresan veya anksiyolitik tedaviler planlanabilmektedir.
-
Anti-obezite ilaç tedavisi: Liraglutide, semaglutide, glukagon like peptide-1 (GLP-1) reseptör agonist ve orlistat gibi İlaçlar kar zarar ilişkisi tartılarak önerilmelidir.
İnositol Pkos Hastalığında Etkili midir?
Kısırlık tedavilerinde henüz deneysel bir tedavidir.
Yumurtlama, kilo problemi veya tüylenmede etkin olmasa bile metabolik durumlarda iyileşme olduğunu belirten birçok çalışma literatürde mevcutur. Ancak yumurtlama, klinik gebelik ve canlı doğum üzerine etkileri konusundaki kanıt henüz yeterli değildir. Yan etkileri ve güvenilirliği henüz kesin olarak bilinmemektedir.
Yetişkinlerde (18-65 yaş) PKOS hastalarında önerilen egzersiz nasıl olmalı?
Kilo vermeyi veya kiloyu kontrolde tutmayı sağlayan egzersizlerin hepsi önerilmektedir. Tercih edilen haftada 150-300 dakika orta yoğunlukta aerobik veya 75-150 dakika ağır yoğunlukta egzersiz veya bunların eşit kombinasyonu ve beraberinde kas güçlendirici egzersizlerdir.
Adolesanlarda ise kası ve kemiği güçlendiren, haftada en az 3 gün olmak üzere, günde 60 dakika orta-ağır yoğunlukta fiziksel aktivite önerilmektedir.
Fiziksel aktivite; iskelet kasları tarafından üretilen ve enerji harcamayı gerektiren herhangi bir vücut hareketidir. Boş zamanlardaki fiziksel aktivite, ulaşımı (örneğin yürüyüş veya bisiklete binme), mesleği (örneğin iş), ev işlerini, oyun oynamayı, sporu veya planlı egzersizi veya günlük, aile ve topluluk faaliyetleri bağlamındaki etkinlikleri içermektedir.
Aerobik aktivite günlük, 10 dakikalık aralıklarla en az 30 dakika önerilmektedir.
Laparoskopik Ovaryen Drilling yöntemi nedir?
Kapalı yöntem ameliyat ile yumurtalıklara monopolar koter (elektrik enerjisi) ile 8-10 delik açılması işlemidir. Tedaviye dirençli bazı PKOS hastalarında tercih edilebilmektedir. Ancak ikincil tercih tedavidir çünkü anestezi ile ameliyat gerekmektedir. Bu işlem sonrasında 6 aya kadar ilişki ile spontan gebelik oluşumu denenmelidir. 6. Aydan sonra gebelik elde edilemediyse tüp bebek yöntemine başvurulması önerilmektedir.
PKOS hastalarında tüp bebek tedavisinde en çok korkulan komplikasyon nedir?
OHSS dediğimiz ovaryan hiperstimülasyon sendromudur. İnfertil hastalarda verdiğimiz yumurta büyütücü ilaçların dozunu ayarlamak bu açıdan çok önemlidir. Bazı tedaviler ile önlem alıp OHSS komplikasyonunu önlemek mümkün olabilmektedir. OHSS, büyüyen foliküllerin kiste dönüşüp, hormon dengesini bozması, damarlardan sıvı kaçışı ve vücutta sıvı birikmesi ile karakterize olup anne adayının ölümüne bile sebep olabilen bir hastalık durumudur. Bu yüzden PKOS hastalarında tecrübeli bir infertilite uzmanı tarafından tedavinin yönetilmesi önemlidir. Bu durumu engellemek için tedaviye bazı ilaçlar eklenip, gonadotropin tedavi dozu düşük tutulmalıdır ve OHSS riski olan hastalarda son olgunlaşma (çatlatma) iğnesi olarak da gonadotropin anologları kullanılıp, donmuş embriyo transferi planlanmalıdır.
PKOS hastaları için dondurulmuş embriyo transferi daha başarılı ve güvenli bir tedavi yöntemidir.
Gebeler metformin kullanabilir mi?
PKOS hastalarında rutin olarak metformin kullanımı önerilmemektedir. Ancak bazı endikasyonlar durumunda kullanılabilmektedir.
PKOS hastalarında bariatrik cerrahi veya kilo verdirici ilaçlar önerilmekte midir?
Fayda zarar ilişkisi tartılarak bu tedaviler önerilebilir ancak ilk seçenek öneri değildir.
Polikistik Over Kistleri Nasıl Yok Olur?
PKOS hastalığını tamamen yok eden bir tedavi yoktur. Kistler ilaçlarla veya ameliyat ile tedavi edilememektedir çünkü PKOS aslında kist değil yumurtalıklarda çok fazla sayıda folikül yani yumurta gelişecek kesecik olması durumudur ve bu fazla sayıda kesecik hormon dengesini bozmaktadır. Tedavi olarak PKOS hastalığının neden olduğu bulguların tedavisini yapmak mümkündür.
PKOS'da en iyi kısırlık tedavisi hangisidir?
Hastaya göre tedavi bireyselleştirilmelidir. Tek bir çeşit tedavi yöntemi yoktur.
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Endometriozis endometrium yani rahim iç zarı dokusunun rahim içi dışında başka bir ye…
Devamını OkuProlaktin yüksekliği ve kısırlık arasında bağlantı olduğu gözlemlenmektedir. Kısırlık…
Devamını OkuHSG, rahim ve tüplerin yapısını inceleyip, olası sorunları saptayabilmemizi sağlayan …
Devamını Oku