Doğum Çeşitleri

Anne adaylarının gebeliğin başından beri en merak ettiği ve en çok tedirgin oldukları mevzulardan biri doğum çeşitleri konusudur. Gebelik dönemindeki kadınlar sezaryen mı, normal doğum mu, suda doğum mu, epidural ile doğum mu yapacakları konusunda gebeliğin başında doktorlarına danışırlar ancak ilk dönemler doğum şekli konusunda bir karar vermek pek doğru olmayacaktır. En güzeli gebeliğin 40 haftalık sürecini güzel ve sağlıklı bir şekilde tamamlayıp, doğum şeklini doktorunuz ile zamanı gelince karar vermek olacaktır.

Doğum Şekilleri Nelerdir?

Doğum çeşitleri kişinin sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir. Doğum çeşitleri ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Normal doğum; Normal doğum, doğumun mümkün sürece dışarıdan sürece müdahale edilmeden gerçekleştirildiği durumdur. 37 ile 42. gebelik haftaları arasında annenin kendiliğinden oluşan ağrılarıyla rahim ağzında açılmalar oluşur. Bunun ardından doğum gerçekleşir.
  • Makat doğum; Bütün hamileliklerin yaklaşık yüzde 3.6’sında bebek doğum kanalına baş tarafı aşağıda değil de, makat, ayak, omuz ya da vücudunun başka bir bölüm aşağıda olacak şekilde gelebilir. Önde gelen yani doğum kanalına giren kısmın makat olması durumundan dolayı bebeğin ters gelmesine makat doğum denir.
  • Müdahaleli doğum; Bebeğin veya hamilenin sağlığının doğum sırasında riske girmesi durumunda dışarıdan müdahale gerekebilir. Bu tür doğumlara "Müdahaleli Doğum" denilmektedir. .
  • Sezaryen doğum; Doktor tarafından sezaryen doğum kararı verildiğinde, doğumun ameliyathane ortamında ve anestezi ile önce karına ardından rahime yapılan bir cerrahi kesi sonrasında gerçekleştirilmesine sezaryen ile doğum denir.
  • Epidural anestezili doğum (Prenses doğum); Halk arasında prenses doğum olarak bilinen epidural doğum ile doğum sancısı kontrol edilebilir. Epidural anestezi uygulaması bir ağrı kontrol yöntemidir.
  • Suda doğum; Son yıllarda dünya genelinde yaygınlaşan suda doğum, doğuma özel tasarlanmış sıcak su dolu bir küvet içinde gerçekleşen bir doğum yoludur. Küvete doldurulan ortalama 37 derece sıcaklıktaki su, anne adayının kaslarının gevşemesini, stres seviyesinin azalmasını sağlar, sancı ve kaygı seviyesini düşürür.

suda-dogum

hamilelik-ve-dogum

Kimler Daha Kolay Normal Doğum Yapar?

Doğumun ne kadar kolay ya da zor olacağı net bir sebebe bağlı değildir. Ancak doğumun daha kolay olmasını sağlayan bazı faktörler vardır. Örneğin anne adayının çok kilolu olması normal doğumu zorlaştırır ve sezaryen olasılığını yükseltir. Bu yüzden planlı gebeliklerden öncesinde anne adayının ideal kilosuna yakın olması önerilmektedir ve gebelik sürecinde kilo alımı kontrol altında tutulmalıdır. Gebe kişinin süregelen kronik hastalıkları ya da doğuma engel oluşturabilecek sağlık sorunları da doğumu zor hale getirebilir. Bunların aksine annenin fit ve kuvvetli olması, kaslarının güçlü olması, leğen kemiği açıklığının yeterli olması doğumu kolaylaştıran faktörler arasındadır.

Hangi Doğum Daha Kolay?

Normal doğum yapmanın ya da sezaryen ile doğumun gerçekleşmesinin kendine göre avantaj ve dezavantajları bulunur. Önemli olan gebe kişi ve bebek için hangi doğum şeklinin uygun olup olmadığına doktor ile birlikte karar vermektir. Hamile kadınlar ve aileleri doğum yöntemi konusunda doktorun bilgi birikimine ve tecrübesine güvenmeli ve doğum şekli konusundaki kararları ile alakalı ısrarcı davranmamalıdır.

epidural-dogum

en-agrisiz-dogum

En Ağrısız Doğum Hangisi?

Epidural doğum bir süredir halk arasında prenses doğumu ve ağrısız doğum olarak adlandırılmaktadır. Bu doğum yönteminde doğum öncesinde hamile kişinin bel kısmına özel bir iğne ile girilerek omuriliğe takılan bir kateter yardımı ile anestezik madde verilir. Bu uygulamanın amacı belden aşağısının uyuşturmak ve ağrının hissedilmesinin engellenmesidir. Bu yüzden bu doğum ağrısız doğum ve epidural analjezi olarak da adlandırılmaktadır.

Doğum sonrası süreç için bilgi alabilirsiniz.

Doç. Dr. Çiğdem Yayla Abide

İngilizce eğitim veren Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesini 1998 yılında kazanarak; Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olma yolunda ilk adımlarını atan Doç. Dr. Çiğdem Yayla Abide, 2005 yılında Tıp Eğitimini başarı ile tamamlamıştır. Tıp Fakültesinde göstermiş olduğu üstün başarının ardından, TUS sınavında yüksek derece ile ilk tercihi olarak kazandığı Zeynep Kâmil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, göreve başlamıştır. Devlet hizmet yükümlüğünü yerine getirmek için Nallıhan Hastanesinde 2011- 2014 yılları arasında çalıştıktan sonra, Zeynep Kamil Hastanesine geri dönmüştür. 2018 yılında Doçentlik ünvanını almış ve Zeynep Kamil Hastanesi’ nde eğitim kadrosunda görev almıştır. 2021 yılında Zeynep Kamil Hastanesinden ayrılmış ve 2022 yılı itibarı ile İstanbul Ataşehir kadın doğum kliniğinde bilgi ve tecrübesini hastaları ile paylaşmaya başlamıştır.